İblib’te şeytani oyun kuran Moskova hem suçlu hem güçlü!

Suriye’de çözüm masasını deviren Putin’in tam desteğiyle cüreti artan Esad, TSK kontrol noktalarının bulunduğu Serakib’e girdi. İdlib’de sivil katliamları en korkunç boyuta ulaşırken vahşetin asıl sorumlusu olan Moskova, Türkiye’ye yönelik sınırı aşan açıklamalarının dozunu artırdı. Lavrov “Sorumlu oldukları bölgede teröristler hüküm sürüyor” dedi. Ankara’dan “Her saldırıya misliyle karşılık veririz” cevabı geldi.
İdlib’te günlerdir süren savaş Türkiye sınırına doğru büyük bir göçü de tetikliyor. Ankara’nın uzun diplomatik girişimlerle kurduğu ateykes masası her seferinde Rusya ve Şam tarafından devriliyor. Son olarak 8 Ocak’ta İstanbul zirvesinde mutabakat sağlanan ve 12 Ocak’ta devreye giren ateykes de 48 saat içinde bozulmuştu. Karadan ilerleyen rejim birlikleri önce Maaretelnuman ardından İdlib önündeki son kasaba olan Serakib’i kuşatmıştı. Serakib, 1’i sivil merum olmak üzere 8 şehidin verildiği kasaba. Bu saldırının ardından Türkiye rejmie ait 54 noktayı hedef almış MSB bu karşı taarruzda en az 76 rejim askerinin etkisiz hale getirildiğini duyurmuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan da bu olayların ardından rejim ve Rusya’yı uyarmış “Bundan sonra tüm saldırılara misliyle yanıt vereceğiz. Kendi göbeğimizi kesmeyekararlıyız. Şubat sunanu kadar rejim geri çekilmezse harekete geçeceğiz.” demişti.
Erdoğan’ın bu açıklamalarının ardından da ilerleyişini sürdüren rejim güçleri son olarak Serakib’i de kuşattı. Çatışmaların İdlib önlerine kadar geldiği bildiriliyor.
İdlib dünya kamuyounun da büyük gerginlikle izlediği kritik gelişmelere sahne olurken Rusya’dan garip açıklamalar gelmeye devam ediyor.
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Rusya ve Türkiye’nin İdlib’de sahadaki durumu istikrara kavuşturmaya çalıştığını söyledi. Lavrov, İdlib’de Türkiye’nin sorumlu olduğu bölgede hâlâ teröristlerin hüküm sürdüğünü kaydetti. Basın toplantısında konuşan Sergey Lavrov, Türkiye iler sürekli temas halinde olduklarını belirtti. Lavrov “Türkiye ile İdlib’deki gerilimi azaltma bölgelerindeki düzeni net bir şekilde belirleyen anlaşmalarımız var. Türk meslektaşlarımız bu bölgede işbirliği yaptıkları muhaliflerle, El Nusra (yeni adıyla Fetih el Şam) ve (Heyet) Tahrir el Şamlı teröristleri birbirinden ayırma sözü verdi. Ancak ne yazık ki hâlâ bu teröristler İdlib’deki bölgede hüküm sürüyor. Bu nedenle bu sorumluluk yerine getirilmeli” dedi.
Lavrov’a göre, yerine getirilmesi gereken ikinci sorumluluk da İdlib’deki gerilimi azaltma bölgesi içerisinde silahsızlaştırılmış hatlar oluşturulması.
Lavrov, “Bu konuda da anlaşılmıştı, ancak bu hedefe henüz ulaşılmadı. (Rusya Devlet Başkanı Vladimir) Putin ve (Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip) Erdoğan’ın talimatlarını takiben, askerlerimiz karada bu net sorunları çözmeye çalışıyor” dedi.
RUS HEYET TÜRKİYE’YE GELİYOR
Öte yandan krizin çözümü için Türkiye ile Rusya arasındaki diplomatik temaslard da sürüyor. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Suriye’de Esed rejiminin saldırganlığı nedeniyle İdlib ilinde durumun vehametini koruduğunu, bu konuyu ele almak için Rusya’dan bir heyetin yarın Türkiye’ye geleceğini bildirdi.
Çavuşoğlu, Dışişleri ve Avrupa İşleri Bakanı Miroslav Lajcak ile görüşmesinin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuştu. İdlib’in Serakib ilçesindeki durumun sorulması üzerine Çavuşoğlu, İdlib’deki durumun vehametini koruduğunu, Esed rejiminin saldırganlığı nedeniyle çok sayıda kişinin evini terk ettiğini hatırlattı. Türk askerlerine de saldırı düzenlendiğini ve 8 şehit verildiğini hatırlatan Çavuşoğlu, “Buna kat kat karşılığını verdik. Bu konudaki kararlılığımızı Rusya’ya da ilettik. İnsani dramı ya da felaketi durdurmak için ne gerekiyorsa yapacağız.” diye konuştu. Çavuşoğlu, Rusya ve İran ile Astana ve Soçi mekanizmalarının başlatıldığını; bunların Suriye’de ateşkesi tesis etmenin, bunun kalıcı olmasını sağlamanın ve siyasi sürece geçişin amaçladığını belirterek “Bunların bugüne kadar faydalarını gördük. Ne var ki siyasi sürece inanmayan, sadece askeri çözümle barış getireceğini düşünen, ki bunda çok yanlış düşündüğünü söylemem lazım, rejimin saldırganlığı arttı.” ifadelerini kullandı.
Çavuşoğlu, şöyle devam etti: “Bugüne kadar birlikte çalıştığımız ve rejimin garantörü olan, özellikle İdlib’de birlikte çalıştığımız Rusya ile de bu süreci tekrar değerlendiriyoruz, ele alıyoruz. Benim (Rusya Dışişleri Bakanı Sergey) Lavrov ile görüşmelerim oldu. Askerlerimiz her gün Rus muhataplarıyla zaten görüşüyorlar. Cumhurbaşkanımız (Recep Tayyip) Erdoğan iki gün önce Sayın (Rusya Devlet Başkanı Vladimir) Putin ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Bu telefon görüşmesinin sonunda heyetlerimizin buluşması, Rusya’dan bir heyetin Türkiye’ye gelmesi konusunda hemfikir oldular. Biz de Dışişleri Bakanlığı olarak tarih önerilerinde bulunduk. Biraz önce gelen bilgiye göre, yarın (bugün) Rusya’dan gelen, Dışişleri Bakanlığının başkanlığını yaptığı bir heyet Türkiye’ye geliyor. Görüşmelerimizi yapacağız. Eğer bu görüşmelerden sonra ihtiyaç olursa liderler düzeyinde de görüşme konusunda Cumhurbaşkanımız Erdoğan ve Putin mutabık kalmışlardı. Amacımız bu çalışmalarla bir an önce bu zulmü ve rejimin saldırganlığını durdurmak ve Anayasa Komisyonu toplantılarına kaldığı yerden devam ederek, siyasi sürece ivme kazandırmaktır.
3 GÖZLEM ÜSSÜ REJİM BÖLGESİNDE KALDI
Milli Savunma Bakanlığı da İdlib’deki son durum hakkında açıklama yaptı. MSB Basın Halkla İlişkiler Müşavirliği Plan, Koordinasyon ve Analiz Şube Müdürü Albay Olcay Denizer, TSK’nin Suriye’deki gözlem noktalarından çekilmeyeceğini belirterek Rusya ile koordinasyon konusunda bir sorun olmadığını da söyledi. Denizer “Bundan sonra da yapılacak her türlü saldırıya misliyle karşılık verilecektir, gözlem noktalarımız görevlerine devam edecektir. Bölgedeki birliklerimizle ilgili herhangi bir sıkıntımız yok.” TSK’ye ait gözlem noktalarından kaçının rejimin kontrolündeki bölgelerde kaldığına ve bu konuda bir sıkıntının yaşanıp yaşanmadığına yönelik soru üzerine, dokuz, sekiz ve yedi numaralı gözlem noktalarının söz konusu bölgelerde olduğunu dile getiren kaynaklar, “İkmal ve personel değişimi faaliyetleri kesintisiz devam ediyor” dedi. İdlib’de diplomatik görüşmelerin sonuç vermemesi durumunda TSK’nın sahaya girerek rejim unsurlarını eski sınırlara itip itmeyeceğine yönelik soruya da kaynaklar, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarını hatırlatarak, “TSK verilen her türlü görevi yerine getirmeye hazırdır. Emir verildiğinde gereğini yapar.” yanıtını verdi.
BM’DEN UKUSLARARASI İŞBİRLİĞİ ÇAĞRISI
Birleşmiş Milletler (BM) Suriye Özel Temsilcisi Geir Pedersen, ‘’İdlib için sihirli bir çözüm varmış gibi davranamam ama uluslararası işbirliği ve ciddi bir girişimle çözüm bulunabileceğine inanıyorum.’’ dedi.
BM Güvenlik Konseyi, Suriye’nin kuzey batısında İdlib’de artan gerilimi ve çatışmaları görüşmek üzere toplandı. BMGK’yı video konferans yoluyla bilgilendiren Pedersen, artan hava saldırları ve çatışmaların çok sayıda kişiyi yerinden ettiğini ve birçok sivilin hayatını kaybettiğini söyledi. İdlib’de ‘’insani bir felaketin yaşandığını’’ belirten Pedersen, son iki ayda yüzlerce sivilin yaşamını yitirdiğini ve yarım milyon kişinin yerinden edildiğini kaydetti. Çatışmaların devam etmesinin Türkiye sınırında siviller için ağır sonuçlar doğuracağı uyarısında bulunan ve yabancı terörist savaşçıların dağılma riskine dikkati çeken Pedersen, askeri bir yaklaşımın uluslararası görüş ayrılıklarını daha da derinleştireceğini söyledi. Pedersen BM üyesi iki ülke Suriye ve Türkiye’nin karşı karşıya gelmesinin ise bölge ve ötesinde bir felakete yol açabileceği uyarısında bulundu. Geir Pedersen, ‘’İdlib için sihirli bir çözüm varmış gibi davranamam ama uluslararası işbirliği ve ciddi bir girişimle çözüm bulunabileceğine inanıyorum’’ dedi. BM İnsani İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Mark Lowcock ise Aralık ayından bu yana Suriye’de 373 sivilin ve 3 insani yardım çalışanının öldüğünü söyledi. Lowcock, İdlib’den kaçan 144 bin sivilin ise Türkiye’nin kontrolündeki Afrin, Azez ve El Bab’a gittiğini kaydetti.

Hakkında Editör

Taraf olmayan, habercilik yapan Ekointernet Haber, bağımsız özgür, tarafsız habercilik ilkesini benimsemiş olup, hakkın ve haklının yanında yer almayı ilke edinmiştir.

Göz Atmak İster misiniz?

Fitch Ratings, Türkiye Varlık Fonu’nun kredi notunu artırdı

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch, 8 Mart’ta Türkiye’nin kredi notunun yükseltilmesinin devamı niteliğinde bir karar …

Bir yanıt yazın