Akşener’den İmamoğlu açıklaması: Borcumuzu ödemek için Saraçhane’deydik

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin grup toplantısında konuştu. Saraçhane’de İBB Başkanı İmamoğlu’yla mitinge katılan ve eleştirilen Akşener, “Dün neredeysek bugün de oradayız. Yarın da orada olacağım” dedi.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin grup toplantısında konuştu. Akşener’in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

SENDİKALARDA DÜZENLEME

AK Parti iktidarı sendikal örgütlenmeye yüzde 2 barajı getirerek üye kaybı yaşayan sendikalarını kurtarmaya çalışıyor. Bunu yaparken de diğer sendika üyelerine ikinci sınıf muamelesi yapmak istiyor. Bu düzenleme daha önce yüzde 1 olarak uygulanmak istenmiş ama Danıştay tarafından iptal edilmişti.

Düzenlemeden 250 bin memurumuz etkilenecek. 188 sendika ve 9 konfederasyonun faaliyetlerine devam etmesi mümkün olmayacak. Yeni sendikaların kurulmasının önüne geçilmiş olacak. Bugün bütün siyasetçileri katarak söylüyorum, Gazi Meclis’imizin her mensubunun içinde sizin barajları direne direne aşma iradenizi en iyi anlayan, en içselleştiren kişi benim.

Barajları da engelleri de elbette direnerek yıkacağız. Ayrıca sendika üyesi olması yasaklanan yaklaşık 1,5 milyon kamu görevlimiz de 706 liralık ödemeden mahkum kalacak.

MAHKEMENİN İMAMOĞLU KARARI

Geçtiğimiz Çarşamba günü İBB Başkanı İmamoğlu’na verilen hapis ve yasak kararıyla AK Parti’nin vesayet rejimi olduğu bir kez daha gözler önüne serildi. Seçimle alamayacakları İstanbul’u yargıyla almak istiyorlar.  Bu karar millet iradesine müdahaledir, Türk demokrasisine vurulmuş bir darbedir.

2023 seçimleri yaklaştıkça kaybedeceklerini anlamaya başladılar. Milletin verecekleri hükümden korkmaya başladılar.  14 Aralık’ta borcun gereğini yapmak için yola çıktım. İstanbullunun iradesine vurulmaya çalışılan darbeye karşı, tıpkı 2019’daki gibi Ekrem kardeşimizle omuz omuza durmaya gittim.

Bundan 20 sene önce nasıl Sayın Erdoğan’ın yanına koştuysam bu sefer de Ekrem kardeşimizin yanına koştum. Nasıl Emine Hanım’ın peşine koştuysam bu sefer Dilek kızımın yanına koştum.  Benim evim basıldığında kimse yoktu.

Biz, iyiler, cesurlar, sizler ve ben; zalimin karşısında, zulme uğrayanın yanında her zaman olduk. Olmaya da devam edeceğiz. Linç edilmeye çalışıldığında nasıl Kılıçdaroğlu’nun yanına koştuysam bu defa da Ekrem İmamoğlu’nun yanına koştum.

“KİM NE DERSE DESİN YARIN DA ORADA OLACAĞIM”

Bir saniye düşünmedik, haberi alır almaz yola çıktık. Dimdik durmak için Saraçhane’deydik. Biz dün neredeysek, bugün de oradaydık; kim ne derse desin yarın da orada olmaya devam edeceğiz.

Şayet bu kafa yarın da hedefine Mansur Yavaş’a koyarsa bu sefer de bir saniye gecikmeden onun yanında dimdik dururuz.  Eğer ki onlar seçim kazanma uğruna tehdit gördüğü herkesi bertaraf etmeye ant içtiyse biz de milletin sevgisini kazanmış herkesin yanında kaya gibi durmaya Türk milletinin huzurunda ant içtik.

Belli ki bu duruşumuz birilerinin çok zoruna gidiyor. Komplo teorileri üretiyorlar. Algı operasyonları yapıyorlar. Milletin iradesine cesaretle sahip çıkacağız. Milletin sandıkta emanet ettiği iradeyi ucuz numaralara kurban etmeyeceğiz. Biz buradayken İstanbul’a çökmenize asla izin vermeyeceğiz.

YORUM

İyi Parti Lideri Meral Akşener, Kılıçdaroğlu’nun arkasından iş çevirmekle suçlanınca çevir gaz yapması ahde vefaya sığmıyor. Akşener, bugünkü Meclis Grup toplantısında “14 Aralık’ta borcun gereğini yapmak için yola çıktım. İstanbullunun iradesine vurulmaya çalışılan darbeye karşı, tıpkı 2019’daki gibi Ekrem kardeşimizle omuz omuza durmaya gittim.” diyor.

Şimdi Meral Akşener’ e soruyoruz. Hangi borcu ödemek için oradaydınız?

Bundan bir süre önce de yine demiştiniz ki “Biz CHP’ye olan borcumuzu ödedik hatta alacaklıyız” demiştiniz. Alacaklı olduğunuz bir davada, nasıl oluyor da borç ödemiş oluyorsunuz? Unutmayınız ki siz de Ekrem İmamoğlu’da Kılıçdaroğlu’nun himmetiyle o koltuklardasınız. Millet İttifakında Cumhurbaşkanı adaylığının her yönüyle hakkı Kılıçdaroğlu’nundur.

Kılıçdaroğlu Almanya’da iken kumpasın yapılması, birilerinin mağdur kimliğine bürümek için tuhaf eylemler içinde bulunmak siyasi etik kurallarına uymamaktadır. Biz İyi Parti Lideri’nin bu yaptığını şark kurnazlığı olarak okuyor, Kılıçdaroğlu’nun hülle yoluyla elinden alınmak istenen adaylık hakkının iade edilmesini öneriyoruz.