Ekointernet Haber Ulusal Haber Portalı
Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu (SEDDK), araçların hasar sonrası perte çıkarılmasıyla ilgili yeni bir düzenlemeye imza attı. 1 Temmuz 2025 itibarıyla yürürlüğe girecek bu düzenlemeyle, sigorta şirketlerinin araçları perte çıkarabilmesi için gereken hasar oranı yeniden belirlendi.
Yeni karara göre, bir aracın onarım maliyeti, piyasa değerinin yüzde 60’ını aşmadığı sürece sigorta şirketleri o aracı perte çıkaramayacak. Böylece, özellikle son yıllarda hızla büyüyen ve zaman zaman suiistimallere açık hale gelen pert araç piyasasının daha şeffaf ve denetlenebilir olması amaçlanıyor.
Mevcut Sistemde Esneklik Vardı
Önceki uygulamada araçlarda meydana gelen hasarın oranı yüzde 30-40 seviyelerinde olsa bile, bazı durumlarda sigorta şirketleri eksper raporları ve sigortalı ile yapılan mutabakatla araçları perte çıkarabiliyordu. Sigortalıların “Bu aracı artık istemiyorum” yönündeki talepleri de bu süreci etkileyebiliyordu.
Ancak yeni düzenlemeyle birlikte bu esneklik büyük ölçüde ortadan kaldırıldı. Hasarın, aracın rayiç bedelinin yüzde 60’ını geçmemesi halinde artık araç tam hasarlı olarak değerlendirmeye alınamayacak. Aynı zamanda, belirli kritik parçaların hasar görmesi halinde de araçlar “ağır hasar” statüsünde işlem görecek.
Ekspertiz ve Denetim Şartı Getirildi
Düzenlemeyle birlikte, tam veya ağır hasar tespitlerinin yalnızca ruhsatlı sigorta eksperleri tarafından yapılması zorunlu hale getirildi. Böylece, keyfi ve denetimsiz işlemlerin önüne geçilmesi hedefleniyor. Bu süreçlerin takibi ise Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi üzerinden gerçekleştirilecek.
Pert Araç Pazarında Sıkı Denetim
Pert araçların satışa sunulduğu ihale platformları bugüne dek geniş bir ticaret hacmi oluşturdu. Ancak bu alan, bazı fırsatçılar tarafından kötüye kullanılabiliyordu. Yurt dışından getirilen benzer model araçlara ait şase numaralarının değiştirilmesiyle yapılan dolandırıcılıklar kamuoyunun dikkatini çekmişti.
Yeni uygulamayla birlikte, bu tür suistimallerin önüne geçilmesi, tüketicilerin daha güvenli ve adil bir sistemle karşı karşıya olması amaçlanıyor.
