Bilge Lider Bahçeli: 24 saat doldu, Gazze’yi koruma misyonu Türkiye’dedir

MHP Grup Toplantısı’nda İsrail’e bir kez daha çağrıda bulunan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Devletim ve milletim istesin Gazze’deki çocuklar için yola revan olmazsam namerdim” mesajı verdi.

İsrail ordusunun, Gazze’ye yönelik bombardımanı aralıksız sürüyor. Dünyadan İsrail’e yönelik tepkiler yükselirken MHP Lideri Devlet Bahçeli, geçtiğimiz günlerde yayınladığı mesaj dizesinde İsrail’i açıkça uyarmıştı.

Bahçeli, 24 saat içinde ateşkes sağlanmaması durumunda, Türkiye’nin gereği neyse onu yapmasının gerektiğini söylemişti. MHP Lideri Bahçeli, bugün partisinin TBMM Grup Toplantısı’na katıldı.

Gazze’deki drama değindi

Bahçeli’nin gündeminde, Türkiye’nin 100’ncü yılı kutlamaları ve Gazze’deki insanlık dramı vardı. Sert mesajlarını burada da sürdüren Bahçeli, İsrail’e bir kez daha 24 saat içerisinde ateşkes sağlayın çağrısında bulundu.

İSRAİL’E TANINAN 24 SAAT SÜRE DOLDU
Gazze’yi ecdat mirası olarak göremezmişiz. İsrail-Filistin çatışması bizim meselemiz değilmiş. Bu ifade sahiplerinin hepsi vicdanen ve kalben yanmış ve küle dönmüş bir avuç çapulcudur. Zulmün karşısında tarafsızlık, namussuzluktur. Biz haklının, mazlumun, insan onurunun, kardeşlerimizin tarafıyız. 24 saat dolmuştur. Türkiye Cumhuriyeti barış ve çözüm iklimini yeşertmek adına her türlü müdahale ve mücadeleye hazır ve kararlı olmalıdır. Bizde geri adım yoktur.
“ŞAFAK SÖKMEDEN ORADA OLMASINI BİLİRİZ”

Birleşmiş Milletler etkisizdir. BM Genel Sekreteri Refah Sınır Kapısı’nda boy göstermekten başka bir şey yapamamıştır. İİT’den umut yoktur. Kahire Barış Zirvesi’nden bir sonuç çıkmamıştır. İslam ülkeleri atıl şekilde izlemektedir. Gazze’yi koruma ve kollama misyonu Türk milletinin üzerindedir. Ya kalıcı barış için iki devletli çözüm için taraflar masaya otururlar ya da Türkiye Cumhuriyeti tepkisini üst düzeyde en seri ve sert şekilde gösterir. Bizim tavrımız budur. Gazze’ye gitmek gerekirse de kimse meraklanmasın, Allah’ın inayetiyle aranılan ve beklenilen her yerde şafak sökmeden olmasını da gayet iyi biliriz. Çocuklar ölmesin. Bebekler ölmesin. Kadınlar ölmesin. Zalimler mahvolsun, caniler kahrolsun.”

“Yola revan olmazsam namerdim”

Sosyal medya üzerinden yapılan karalama faaliyetleri içinde tepki gösteren Bahçeli, “Milletim istesin, Gazze’deki çocuklara kol kanat germek için yola revan olmazsam namerdim.” ifadelerini kullandı.

“Kudüs güvende değilse Ankara’da güvende sayılamayacaktır”

Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan bu şuurla ülkemize yönelik tehlikeleri kaynağında bertaraf etmektedir ve kesinlikle yalnız değildir. Kudüs güvende değilse, Gazze güvende değilse, Halep güvende değilse, Kerkük güvende değilse; soydaşlarımız ve kardeşlerimiz güvende değilse Ankara’nın güvenliğinden hiçbir akıl ve vicdan sahibi bahsedemeyecektir.

Kadim devlet aklımız ve irademizle devrede olamazsak, siyasi ve diplomatik temasları, askeri caydırıcılıkla desteklemezsek Anadolu’da da benzer şeylerle karşılaşmamız mümkündür.

Sosyal medyadan yaptığım paylaşımda ‘MHP olarak çağrımız şudur: Eğer bugünden itibaren 24 saat içinde ateşkes sağlanamazsa saldırılar durmazsa, mazlumların üzerine bombalar bırakılmaya ısrarla devam ederse milletimle açık açık paylaşıyorum ki Türkiye süratle devreye girmeli, sorumluluğu gereği her neyse yapılmalıdır. Gazze’ye koruma misyonu bize ecdadımızın mirasıdır’ demiştim. Bazıları önden siz buyurun diye alaycı karalama kampanyasına başvurdular.

Devletim istesin, milletim destek versin, Gazze’deki çocuklara kol kanat germek, füzeye karşı sapanla insanlık mevzisine girmek için yola revan olmazsam namerdim.

“Türkiye devreye girmeli ve gereken yapılmalıdır”

21 Ekim’de yaptığım açıklamalar insanlık onuruna duyduğum sorumluluğun tanımıdır. Haksız eleştiriler de tarafımca takip edilmiştir. 24 saat içinde ateşkes sağlanmazsa, mazlumların üzerine bombalar bırakılmaya devam edildikçe Türkiye devreye girmeli ve gereken yapılmalıdır.

Bu sorumluluğu üstlenmek bize ecdadımızın mirasıdır. Bazıları önden siz buyurun diye alaycı şekilde karalama kampanyasına girdiler. Gazze’deki çocuklara kol kanat germek, füzeye karşı sapanla insanlık mevzisine girmek için yola revan olmazsam namerdim.

Bu vatanın çocuklarını ateşe atmak istiyormuşuz, ne işimiz varmış Gazze’de, çatışma bizim de meselemiz değilmiş. Bu ifade sahipleri kalpleri küle dönmüş bir avuç çapulcudur. Bunun için insan olmak, insani değerleri savunmak kafidir. Hastaneler bombalanıyor, okullar vuruluyor. Çocuklar kelime-i şehadet getirerek can veriyor.

“Gazze’yi koruma misyonu Türkiye’de”

Bugün Filistin yarın da Türkiye’nin kuşatılması amaçlanıyor. Biz tarafız, haklının, insan onurunun, kardeşlerimizin tarafıyız. 24 saat dolmuştur. Bizde geri adım yoktur.

İslam ülkeleri atıl şekilde Gazze’nin bombalanmasını izlemektedir. Gazze’yi koruma kollama misyonu Türkiye’nin üzerindedir. Gazze’ye gitmek gerekirse de Mescid-i Aksa’nın ihtişamı ile aranan her yerde şafak sökmeden olmasını da gayet iyi biliriz. Bebekler, kadınlar ölmesin. Zalimler kahrolsun. Huzur ve istiklal çatışma bölgesine hakim olsun.

“Gazze’ye girmek gerekirse de beklenilen yerde olmasını gayet iyi biliriz”

Gazze’ye gitmek gerekirse de, hiç kimse meraklanmasın, Mescid-i Aksa’nın manevi ihtişamıyla, Allah’ın inayetiyle aranılan ve beklenilen her yerde şafak sökmeden olmasını da gayet iyi biliriz.

Çocuklar ölmesin, bebekler ölmesin, kadınlar ölmesin, zalimler mahvolsun, caniler kahrolsun; huzur, barış ve istikrar derhal ve ön şartsız çatışma bölgesine hakim olsun.

“İsim birdir itibar birdir, istikbal birdir”

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin partisinin grup toplantısında yaptığı açıklamalardan öne çıkanlar şu şekilde:Değerli vekiller, muhterem misafirler, basınımızın mümtaz temsilcileri, hepinizi saygı ve sevgilerimle selamlıyorum. Toplantımızı takip eden vatandaşlarımıza en kalbi selamlarımı iletiyorum.

İnsan hayatında 100 yıl uzun bir müddet olmakla birlikte devlet hayatında kısa sayılabilecek bir süredir. Kurulan ile yıkılan Türk devletleri ayrı kaynaklardan değil milli kültürün ufkundan doğmuştur. Millet aynı olduğu sürece isim birdir itibar birdir, istikbal birdir. Türk tarihinde kopukluk hiç olmamıştır.

“Türkiye Cumhuriyeti olağan üstü şartlarda, azim ile tarih sahnesinde yerini almıştır”

Kurulan her Türk devleti bir öncekinin temelleri üzerinde yükselip çağına mühür vurmuştur. Türk devleti zengin anılarını özümsemiştir. Bilinmesini özellikle arzu ederim ki Türkiye Cumhuriyeti ağaç kovuğundan çıkmamış, tembih ile kurulmamıştır.

Türkiye Cumhuriyeti olağan üstü şartlarda, azim ile tarih sahnesinde yerini almıştır. Dönemin mebuslar yaşasın Cumhuriyet sesleri ile yeri göğü inletmişti. Millet tam bağımsızlıktan başka diğer zillet seçeneklerine kapalı olduğunu beyan etmiştir.

“Türkiye Cumhuriyeti ile Osmanlı arasına çomak sokmak isteyenler içimize yuvalanmış gavur tortularıdır”

Pek çok cephede mücadele eden Türk milleti Cumhuriyet ile yaralarını sarmıştır. Cumhuriyet ilan edildiği gün Atatürk de ilk cumhurbaşkanı olarak seçildi. Türkiye Cumhuriyeti Osmanlı imparatorluğunun ötekisi değil tamamına aynı kaynaktan beslenen iki Türk devletidir.

Türkiye Cumhuriyeti ile Osmanlı arasına çomak sokmak için fırsat kollayanlar içimize yuvalanmış gavur tortularıdır. Bunları birer birer söküp atacağız. Ay yıldız ne kadar bizimse üç hilal de o kadar bizimdir. Kıyamete kadar değişmeyecektir bu gerçek. Bu hafta Cumhuriyetin 100. yılını coşku ile kuşkusuz milletçe beraber kutlayacağız. Cumhuriyetin müessir niteliği doğrudan millet egemenliği olarak tanımasıdır.

“Hükümet sistemi başkadır rejim başkadır”

Cumhuriyet devletin şekil ve biçimi olduğu kadar uygulanan sistemin adıdır. Rejimin değiştiğini iddia edenler su katılmamış yalancılar korosudur. Hükümet sistemi başka rejim başkadır. 1923’te rejimin adı konulmuş ve mevzu bir daha açılmamak adına kapanmıştır. 100 yıl önce atılan kutlu adımın dayanağı Cumhurdur.

Cumhuriyetten nasıl dönüş yoksa cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminden de dönüş yoktur. Millet kararını vermiştir. Cumhuriyet damarını kesmek isteyenlerin sonu hüsrandır, bedeli ağır olacaktır.

Demokrasinin köklü tecellisidir. Eğer Atatürk bugün yaşamış olsaydı Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin yılmaz müdaafacısı olurdu. Onlar çetesi değildi, plansız değildi. Cumhuriyet fikri bir anda keyfe keder ortaya çıkmış değildi.

“Milliyetçilik demokratik halk hareketidir”

Türk milli varlığı üzerinden geliştirilen milliyetçilik aynı zamanda demokratik bir halk hareketidir. Türkiye Cumhuriyeti Türk milli kültürü üzerinden yükselmiştir. Bunu geliştirmek demek kültür mirasına sahip çıkmak demektir.

Milleti bir bütün olarak ele alınması kucaklayıcı bir milliyetçiliğe alan açmıştır. Milletin yaşayan hali halktır. Demokrasinin dayanak noktası halk milliyetçilik aynı anlama haizdir. Millet adına milli iradeyi temsil etmektedir. Bu somut gerçekler Cumhuriyet’in kuruluşunda da hakimdir. TBMM’nin açılışı Cumhuriyetin ilk etabıdır. Cumhuriyet kimsesizlerin kimsesidir. 1923’te nüfusumuz 13 milyondu bugün 85 milyon.

Hakkında Editör

Taraf olmayan, habercilik yapan Ekointernet Haber, bağımsız özgür, tarafsız habercilik ilkesini benimsemiş olup, hakkın ve haklının yanında yer almayı ilke edinmiştir.

Göz Atmak İster misiniz?

Kilo kaybı yaşayan Nihal Candan ile ilgili yeni gelişme!

Kara para aklama ve dolandırıcılık suçlamasıyla aylardır hapis yatan Nihal Candan hakkında, 37 kiloya kadar …

Bir Cevap Yazın