Hasretin ışığında parlayan kalp!

Aziz Dağtekin Yazdı

Her ayrılık, bir kavuşmanın başlangıcıdır. Bunu en çok hissedenler, sevdikleriyle aralarında mesafeler oluşanlardır. Yüreğinde bir hüzün taşıyan her aşık, her gurbette olan kişi, sevdanın en saf halini bir zamanlar yaşadığı yerlerde arar. Temmuz güneşinin altındayken sevgilinin varlığını hissettiğin anlar, şimdilerde yalnız bir hatıra olarak kalır. Ancak o güneşin sıcaklığı, her ayrılıkla daha da derinleşen bir hasrete dönüşür. İşte “Temmuz Güneşli”, ayrılığın ve hasretin ışığında parlayan bir şiir, yüreğimizi sarıp sarmalayan bir gerçekliktir.

Ayrılık, bir günün sabahı gibi başlar; parlak ve umutlu. Fakat her geçen anla, o günün akşamına, karanlığına doğru yol alırsınız. Temmuz güneşi, o güne kadar tüm ısısını üzerinize sererken, bir anda yok olur. Gözlerinize, sevdanın sıcaklığını bırakarak kaybolur. Ayrılıkla birlikte, her şey birdenbire solmaya başlar. Fakat bu kaybolan güneşin hatırası, asla kaybolmaz. Gönlümüzde hep bir ışık bırakır; içimizdeki boşluğu sarar. Ayrılık, bir yanımızın eksildiği, ama diğer yanımızın derinleştiği o yaradır. Kimi zaman bu yara kanar, kimi zaman ise içimizdeki sevdanın en derin izini bırakır.

Hasret, sevgiliye olan özleminin ta kendisidir. Sevgilinizin kokusu, dokunuşu, sesinin yankılarıyla geçirdiğiniz her an, gurbette yalnız kalan bir kalpte derin bir iz bırakır. Temmuz güneşi gibi sıcak, ancak o kadar uzak bir varlığa dönüşür. Hasret, yalnızca fiziksel bir mesafe değildir; aynı zamanda kalp ve ruhun uzaklığıdır. Her gün bir saat daha geçer, ama o bir saatin içinde kaybolan anılar, sevdanın ateşiyle yanar. Temmuz’daki o parlak güneş, her sabah yeniden doğarken, hasretin en derin izlerini de bizlere bırakır.

Her ayrılık, bir duygusal yolculuktur. Sevdiklerinden uzak kalan her aşık, içindeki boşluğu bir şekilde doldurmaya çalışır. Ancak o boşluğu hiçbir şey tam anlamıyla dolduramaz; çünkü ayrılık, kalbin derinliklerine işleyen bir iz bırakır. Hasret ise bir yandandır; zamanla büyür, derinleşir. Zihnin ve kalbin her köşesine yerleşir. Temmuz güneşinin sıcaklığı, gurbetteki bu kalp acısını daha da yoğunlaştırır. Ama en güzel tarafı şudur: Ayrılık ve hasret, sevdanın daha da büyümesine, olgunlaşmasına vesile olur.

Aşk, mesafeyle büyür. Çünkü bir sevdanın gerçekte ne kadar güçlü olduğunu, en çok uzaklarda keşfederiz. Temmuz güneşi, hem yakın hem de uzak bir sevdayı anlatır. O güneş her sabah yeniden doğar, ancak her akşam biraz daha hüzünle batar. Ayrılık ve hasret, tıpkı o güneşin ışıkları gibi, bir insanın yüreğinde izler bırakır. Bu izler bazen acı verir, bazen de mutluluğu hatırlatır. Ayrılık ve hasret bir araya geldiğinde, aşkla birbirini besleyen iki zıt duyguya dönüşür. Ve işte o zaman, gerçek aşkın ne olduğunu anlarız.

Her aşık ve gurbetteki her kişi, temmuz güneşinin sıcağında sevdiğini hatırlayarak bir gün kavuşma umuduyla bekler. Ayrılığın acısı, hasretin içindeki ışığı parlatır. O ışık her zaman sevdanın içinde, her mesafede var olur. Temmuz güneşli bir günde olduğu gibi, ayrılık da bir gün sona erer. O zaman hasret, sonsuzluğa dönüşür. Gerçekten, ayrılık ve hasret bir arada yaşandığında, sevdiklerimize olan bağlılığımız daha da güçlenir.

Gurbetin, ayrılığın, hasretin ve sevdanın iç içe geçtiği bu dünyada, bir şey kesin: Temmuz güneşi, sevdanın ve aşkın en güzel simgesidir. O güneş her zaman parlamaya devam eder; hasretin en derin izlerini bile aydınlatır. Ayrılıklar belki uzun olabilir, ama her güneş batışı, bir gün yeniden doğacağının müjdesini verir. Çünkü sevda, zamanla daha da büyür. Ayrılık ve hasret, aslında sevdanın en saf halini keşfetmektir.

Hakkında Aziz Dağtekin

1960 yılında Elazığ'da doğdu. Öğrenimini İstanbulda tamamlayarak gazetecilik mesleğine 1983 yılında başladı. sırasıyla Hergün, Bulvar, Hürriyet ve Türkiye Gazetelerinde muhabirlik ve yazı işleri kadrolarında görev aldı. Basın sektöründen 2006 yılında emekli oldu. Halen idare yeri Adana olan ve Ulusal yayın yapan Netinternet, Ekonet Haber, Eko İntenet Haber sitelerinde Genel Yayın Yönetmenliği ve ekonomi ile alakalı yazı ve yorumlar yazmaktadır. Gazetecilik mesleği yanısara sigortacılık, pazarlama ve finans sektöründe üst düzey yöneticiliklerde bulundu. Sırasıyla İhlas Barter ve Turk Barter'da franchise ve bölge müdürlüğü görevlerinde yer aldı. 2005 yılında Turk Barter'dan ayrılarak Anadolu Barter'ı kurdu. Halen 13'e yakın şubesiyle faaliyet gösteren Anadolu Barter'ın Yönetim Kurulu Başkalığını yürütmektedir. Evli ve 2 çocuk babası olan Gazeteci-Yazar Aziz Dağtekin halen Basın Konseyi üyesi ve Adana'da Kurulu bulunan Çukurova Güreş Vakfı ile Elazığlılar Kültür ve Dayanışma Derneğinin de kurucu üyesidir.

Göz Atmak İster misiniz?

Dur yolcu! Burası Çanakkale geçilmez!

Aziz Dağtekin Yazdı 110 yıl önceki gibi bu gün 18 Mart. 110 yıl önce olduğu …

Bir yanıt yazın